Sıradışı Mekanlar



Dünyadaki Sıradışı Yerler

Birazdan göreceğimiz mekanlar, şehirler ya da bölgeler hükümetlerinin ya da uluslararası anlaşmaların aldıkları kararlarla görülmesi yasak yerler


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın dahi girmeye yasaklı olduğu bu bölge, UFO’ların düştüğünün ve UFO’larla iletişime geçildiği düşünülen bir bölge. Fazla da bilgi edinebilmek mümkün değil.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
İngiltere’nin en pahalı kulübü olan Beyaz Centilmenler Kulübü’ne zengin, güçlü, mevki sahibi ve kraliyet ailesine üye değilseniz giremiyorsunuz.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
M.Ö 400 yılında inşa edilen Ise Grand Shrine, Japon mitolojisinde Güneş Tanrısı Amaterasu’nun evi olarak biliniyor. Hükümet, Grand Shrine’e giriş hakkı olarak yalnızca rahip ve rahibe olanak tanıyor. Turist olarak bu 2400 yıllık tarihi görmemiz mümkün değil.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Stalin zamanında yapılan bu tüneller, 30.000 kişilik kapasiteye sahip ve tüm şehri dolaşabiliyor. Kurulduğu yıllarda ‘Metro 2′ adıyla da bilinen tüneli gezmeye niyetlendiğinizde karşınızda KGB ajanlarını bulmanız muhtemel.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Blue Ridge Dağları’nın eteklerini kurulun Mount Weather Merkezi, hükümetin acil durum operasyonlarını yürüttüğü yer olarak biliniyor. 1958 yılında Sovyet Rusya’nın Sputnik uydusunu uzaya fırlatmasının ardından savunma amaçlı kurulan merkeze ABD’nin üst bürokratı olsanız dahi giremiyorsunuz.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
1996 yılına kadar ziyarete açık olan ada, National Geographic yönetmenlerinin de kameralarına aldığı eşsiz güzelliklere sahip. Ancak hükümet dış dünyayla olan iletişimin yerlilerin kültürüne zarar vereceğini düşündüğü için adaya ziyaretleri yasaklıyor.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Raf Menwith Hill’in dünya üzerindeki en büyük elektrik denetleme istasyonu olduğu düşünülüyor. Merkezin kendine ait, tüm dünyayla iletişim kurabileceği devasa bir uydusu dahi var. Hal böyle olunca, buraya girmek de yasak oluyor.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Yasaklar ülkesi Kuzey Kore’de hükümetin kendisine ait bir alanı yasaklamamış olmasını şaşkınlıkla karşılardık orası ayrı ancak rivayete göre Room 39, hükümetin illegal aktivitelerle haşır neşir olduğu bir odaymış.


Dünyadaki Sıradışı Yerler
Vatikan aslında politikası gereği 75 yılı doldurmuş belgeleri insanlığın bilgisine sunuyor. 1881 yılına kadar belirli akademisyenler ve bilimsel araştırmalar için kapılarını açan Vatikan’ın gizli arşivlerine şimdiler de ulaşmak mümkün değil

Dünyada gidip görülecek birçok eşsiz yer var fakat buralara ulaşmak o kadar da kolay değil. Biraz araştırma yaptık ve bir kısmı insan yapısı bir kısmı ise doğal oluşum olan çok ilginç yerler keşfettik. Şimdi sıra sizde.
Arizona’daki uçak mezarlığından Venezuela’da bulunan dünyanın en yüksek şelalesine bu 10 muhteşem mekanı keşfetmeye hazır olun.
Uçak mezarlığı, Arizona – ABD



Arizona'daki uçak mezarlığı


 Arizona'daki uçak mezarlığı © Getty Images
Uçaklar ölünce nereye gider? Arizona’da çölün ortasındaki bu ıssız mekana tabii ki. ABD hava kuvvetlerinde görevini tamamlayan bu B-52 bombardıman uçakları (yaklaşık 5000 adet var) güneşin altında öylece yatıyor. 
Peki neden Arizona? Böyle bir mezarlığın çölün ortasına kurulmasının sebebi, nemsiz ortamın metaldeki bozulmayı geciktirmesi. Ama ne olursa olsun, bu uçaklar son uçuşlarını çoktan tamamlamış.
Shiprock, New Mexico



New Mexico'daki Shiprock kaya oluşumu


 New Mexico'daki Shiprock kaya oluşumu © Getty Images/Universal Images Group
New Mexico çölünde zemininden 500 metre yüksekliğe ulaşan bu kayalık aynı zamanda Navajo yerlileri için de kutsal bir mekan. Hala da Navajo ulusu tarafından yönetilen bu yer, 17 km. uzaktaki bir kasabayla da aynı adı taşıyor.
Çölün ortasında yol alan bir gemiyi andıran dev kayalık, birçok filme ve hikayeye konu olduğu gibi, tırmanışçıların ve tabii ki fotoğrafçıların da ilgi odağı.
Kaplan Yuvası Tapınağı – Bhutan



Bhutan'daki Kaplan Yuvası tapınağı


 Bhutan'daki Kaplan Yuvası tapınağı © Getty Images
3000 metre yükseklikteki 400 yıllık Taktsang tapınak kompleksi birçok mağarayı da içerisinde barındırıyor. Bhutan’daki doğal mağaralardan oluşan bu mekanın aynı zamanda Budistler için kutsal değeri var.
Tapınağın asıl önemi, Bhutan’a Budizm’i tanıtan Padmasambhava’nın 8. yüzyılda burada 3 yıl, 3 ay, 3 hafta, 3 gün ve 3 saat meditasyon yaptığına inanılması.
Cehennem Kapısı – Türkmenistan



Cehennemin Kapıları - Türkmenistan


 Cehennemin Kapıları - Türkmenistan © Getty Images/Flickr RF
Mekan 70’li yıllarda insan eliyle yaratılmış. Bölgede bulunan doğalgaz rezervlerinden kaynaklanan olay, çukurun içinden sızan fazla doğalgazın Sovyet mühendisler tarafından tutuşturulmasıyla meydana gelmiş.
Ateşin birkaç hafta içinde söneceği düşünülmüş ama yaklaşık 40 yıldır orada, içi kaynayan çamurla dolu 70 metre genişliğinde dev bir çukur var. Buraya "Cehennem Kapısı" deniyor çünkü alevlere fazla yaklaşırsanız kendinizi cehennemdeymişsiniz gibi hissetmeniz olası.
Şampanya Havuzu, Waiotapu – Yeni Zelanda



Waiotapu'daki kutsal jeotermal sular


 Waiotapu'daki kutsal jeotermal sular © Getty Images/Flickr RF
Maori savaşçılarının ağrıyan kaslarını ve ruhlarını dinlendirmek için geldikleri bu hidrotermal oluşum, yaklaşık 900 yıl önce (jeoloji bilimine göre çok taze sayılır) meydana gelmiş.
Oluşuma bu eşsiz rengini veren şey, yeraltından kaynayarak gelen suyun içindeki farklı mineraller. Suyun içerdiği yüksek orandaki karbondioksit ise onun sürekli şampanya gibi köpüklü olmasını sağlıyor.
Büyük Mavi Çukur – Belize





 Belize'deki Büyük Mavi Çukur © Belize'deki Büyük Mavi Çukur
Belize’nin 70 km. açığında yer alan Denizfeneri Resifi’nde bulunan “Mavi Çukur”, dalgıçların isimlendirdiği diğer birçok mavi çukurdan biraz daha farklı ve 124 metre derinliğindeki bu çukurun dalgıçlık camiasında özel bir yeri var.
Burayı özel kılan şey ise efsane dalgıç Jacques Costeau’nun Mavi Çukur’u dünyanın en önemli 10 dalış mekanından biri ilan etmesi olmuş. Daha sonra UNESCO’nun dünya mirası olarak tescil ettiği mekan, türünün en derini değil aslında. Bahamalar’daki “Dean's Blue Hole”, 200 metre derinliği ile bu rekoru elinde tutuyor fakat onun dibini görebilecek kadar çılgın dalgıçlar da kolay bulunmuyor.
Yedi Devler Kayalıkları, Sibirya – Rusya



Stefan Glowacz Yedi Devler kayalarının tepesinde


 Stefan Glowacz Yedi Devler kayalarının tepesinde © Klaus Fengler/Red Bull Content Pool
Kuzey Urallar’da, Sibirya'nın ortasında yer alan kayalıklar efsaneye göre, kaçarken donan gerçek dev askerlermiş. 
Dünyada fazla tanınmasa da Rusya’da çok ünlü olan bu kayalıkların yüksekliği 30 - 40 metre arasında değişiyor. Yanlarına ulaşmak normal şartlarda oldukça zorlu bir yolculuk gerektiriyor ama tecrübeli tırmanışçı Stefan Glowacz “Red Bull 7 Giants" projesiyle zirvelere ulaşmayı başarmıştı.
Angel Şelalesi, Venezuela



Angel Şelalesi - Venezuela


 Angel Şelalesi - Venezuela © Airpano.com
Venezuela’daki yaklaşık 1000 metre yüksekliğindeki Angel Şelalesi, kesintisiz olarak dökülen dünyanın en yüksek şelalesi olarak kabul ediliyor. Auyantepui Dağı'ndaki Canaima Ulusal Parkı’nda yer alan mekan aynı zamanda Pixar yapımı UP isimli filme de konu olmuştu (orada “Cennet Şelalesi” olarak anılıyordu). 
Mekan adını, şelalenin üzerinden ilk defa uçarak geçen ve daha sonra buraya inerek 30 yıl kadar yaşayan Amerikalı havacı Jimmie Angel’dan alıyor. 
Buzludzha anıtı – Bulgaristan



Bulgaristan'daki terk edilmiş eski Sovyet anıtı


 Bulgaristan'daki terk edilmiş eski Sovyet anıtı © rebeccalitchfield.com
Hayır, gördüğünüz şey Dart Vader’ın saldırıya uğramış uzay gemisi değil. Burası, Sovyetler Birliği tarafından 1981 yılında inşa edilen ve şu an bir harabe halinde olan Buzludzha anıtı.
Duvarlarında Sovyet ve Bulgar tarihini anlatan resimler olan yapının çatısı bakırdan yapılmış ve zamanla bu değerli maden sökülüp alındıkça bina da soğuk kış şartlarının insafına bırakılmış.
Ayrık Elma Kayası – Yeni Zelanda



Yeni Zelanda'daki Ayrık Elma Kayası


 Yeni Zelanda'daki Ayrık Elma Kayası © Chris Gin
Tasman Körfezi'nde hemen sahilde bulunan bu tuhaf doğal yapı, ortadan bölünmüş bir elmayı andırmasından dolayı bu ismi almış. Bunun nasıl olduğunu ve nereden geldiğini bilen olmasa da turistler için önemli bir uğrak noktası olmuş bile. 






Sokotra Ejderha Ağacı


 Sokotra Ejderha Ağacı, Yemen © De Agostini/Getty Images
Amerika’daki Büyük Kanyon veya Afrika’daki Viktorya Şelaleleri gibi insanın hayal gücünü zorlayan manzaraları hemen hemen herkes bilir ama Yemen’de bulunan Sokotra Ejderha Ağacı'ndan çok az insanın haberi vardır.
Gövdesinden sızan ve antik çağda ilaç yapımında kullanılan koyu kırmızı renkli reçine insanlar arasında “Ejderha kanı” olarak ünlenince ağacın adı da Ejderha Ağacı olarak kalmış.
Mir elmas madeni, Rusya



Mir madeni, Rusya


 Sibirya'da kullanılmayan bir elmas madeni © Bloomberg via Getty Images
Bazı mekanlar insanda hayranlık hissi yaratır, bazıları ise şoka uğratır. Rusya’daki Mir elmas madeni insanı şoka uğratan yerlerden. Genişliği 1 km.’yi bulan maden, dünya üzerinde insan eliyle kazılan en büyük ikinci çukur olma özelliğini taşıyor.
Rusya’nın Sibirya bölgesinde yer alan maden 10 yıldır kapalı ve kar kaplanmış haliyle çok daha etkileyici... 
Ta Prohm tapınağı, Kamboçya



Kamboçya'daki Ta Prohm tapınağı


 Kamboçya'daki Ta Prohm tapınağı © LightRocket via Getty Images
İnsanoğlu dünyanın hemen her yerinde doğaya kafa tutarak kendi yapılarını inşa etmiş. Bazı yerlerde ise doğa verdiklerini geri almış ve adeta “Ben buradayım” demiş. Kamboçya’daki Ta Prohm tapınağı da aynen bu şekilde doğaya teslim olmuş bir yapı.
12. yüzyıl sonlarında ormanın ortasına inşa edilen ve asıl adı Rajavihara olan tapınak, 18 rahip ve 615 dansçıya ev sahipliği yapmış. Yaklaşık 400 yıl önce terk edilen yapıyı doğa tekrar geri almış. Bugün antik yapılarla dev ağaçları iç içe geçmiş olarak görmek mümkün. 
Ölüm Vadisi, ABD



Ölüm Vadisi, Kaliforniya


 Giderken yanınıza şapka almayı unutmayın! © De Agostini/Getty Images
İsmini bu kadar hak eden çok az mekan bulunur. İnsanların turistik ziyaret dışında yollarının asla düşmesini istemedikleri Ölüm Vadisi, bugüne kadar yeryüzünde ölçülen en yüksek yüzey ısısının kaydedildiği yer.
1913 yılında kayda geçen 56.7 derece ile rekorlar kitabına giren dev vadide ayakkabılarınızın altı eriyor ve aşırı terleme sonucu vücudun elektrolit dengesi alt üst oluyor. Giderken yanınıza şapka almayı unutmayın.
Sualtı heykel parkı, Meksika



Sualtı Heykel Parkı, Meksika


 Dalgıçlar sualtı heykel parkını keşifte © Barcroft Media via Getty Images
İnsanlar yüzyıllar boyunca suyun altında kayıp kıta Atlantis’i aramışlar. Meksika açıklarında suya dalan birisi de kayıp medeniyeti bulduğunu sanabilir ama bu seferki ne yazık ki insan yapısı.
Cancun’da sualtına yerleştirilen ve tropik balıklar eşliğinde okyanus zemininde uzanan insan yapısı heykeller unutulmaz bir dalış macerası yaşatabilir.
Yarık kanyon, Arizona



Antilop Kanyonu, Arizona


 Antilop Kanyonu, Arizona © UIG via Getty Images
İnanılmaz güzellikteki renkleri ve ışık oyunlarıyla adeta doğa yapısı bir labirent görünümünde olan Antilop Kanyonu, Arizona’da en çok ziyaret edilen ve fotoğrafı çekilen mekanların başında geliyor.
Kanyonda geçirdiği bir kaza sonrasında mucizevi bir şekilde sağ kalan doğa sporcusu Aron Ralston, sıkıştığı kayada günlerce mücadele etmiş ve en sonunda çakısıyla kolunu keserek kurtulmayı başarmıştı. Aron’ın hikayesi 2010 yılında James Franco'nun rol aldığı 127 Saat adlı filme de konu olmuştu.
Devlerin Geçidi, Kuzey İrlanda



Kuzey İrlanda, sahildeki taş oluşumları


 Devlerin Geçidi, Kuzey İrlanda © De Agostini/Getty Images
Dürüst olmak gerekirse İrlanda’yı gezi rotasına dahil etmek çok sık yapılan bir iş değil. İngiltere’nin eşsiz sahil şeridi ve uçsuz bucaksız kırları veya romantik İskoç yaylaları hemen herkesin tercih edebileceği çekici mekanlar ama eğer rotanızı İrlanda’dan geçirecekseniz orada da görmeniz gereken kendine özgü mekanlar olduğunu unutmayın.
Kuzey İrlanda’da bulunan Devler Geçidi volkanik akıntılar sonucu oluşan 40.000 altıgen kayadan oluşuyor. Hayran olmamak imkansız. 
Paskalya Adası, Polinezya



Paskalya Adası


 Paskalya Adası'ndaki dev heykeller © AFP/Getty Images
Paskalya Adası’nda bulunan dev heykeller onlarca yıldır hem gezginleri kendine hayran bırakıyor, hem de kafa karıştırıyor. Oraya nasıl geldiler ve onları kim yaptı? Bilmecenin çözülen tek parçası, heykellerin birinci bin yılın içerisinde yapılmış olduğu.
Bilim adamlarına göre adada yaşayan Rapanui halkı tüm doğal kaynakları tüketip, ormanları da yok edince artık adada barınamaz hale geldiler. Birçok insan öldü ve geri kalanlar da ana kıtaya göç ederek, bugün UNESCO dünya mirası olarak kabul edilen 887 heykeli arkalarında bıraktılar.
Tuz düzlükleri, Bolivya



Bolivya'daki tuz düzlükleri


 Bolivya'daki tuz düzlükleri © AFP/Getty Images
Bazı yerler insana kendini başka bir gezegendeymiş gibi hissettirir. Bolivya’daki tuz düzlükleri de bu tanıma uyan gerçeküstü bir mekan.
Yağmur sezonunda bölgeyi saran tatlı su ile tüm düzlüğün ayna gibi parlaması gerçekten dünya gözüyle görülmeye değer. Giderken yanınıza sizi sıcak tutacak giysiler almayı unutmayın çünkü 4000m irtifada bulunan düzlükte kar ve dondurucu bir soğukla karşılaşacaksınız.
Kapadokya, Türkiye



Kızlar Manastırı, Kapadokya


 Kızlar Manastırı, Kapadokya © De Agostini/Getty Images
Bu da ne böyle? Bir yığın kaya deyip bir sonraki mekana geçmeyi düşünüyorsanız durup bir daha düşünmenizi öneririz. Kapadokya tamamen sıra dışı yeryüzü şekillerine sahip eşsiz bir labirent şehir.
Fotoğrafta görülen yerin adı Kızlar Manastırı. Üstelik bu kayaların içine oyulmuş turistik mekanlarda konaklama şansınız da var.
Nazka çizgileri, Peru



Nazka çizgileri - Peru


 Nazka: Uzaylılar mı yoksa ileri medeniyet mi? © UIG via Getty Images
Nazka çizgileri başlı başına bir komplo teorisidir. Sadece gökyüzünden görülebilen ve cetvelle çizilmişçesine düzgün bu dev şekilleri kim yaptı? Çağının çok ötesinde bir medeniyet mi yoksa uzaylılar mı?
Güney Peru’da yer alan Nazka düzlüğü nadir olarak bazı sportif etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. 2013 yılında uçuş giysileriyle atlayış yapan Cedric Dumont ve Jhonathan Florez yaklaşık 2 dakika kadar bölgenin üzerinde uçmuş ve 190km/saat hıza erişmişlerdi.
Cin Meclisi, Umman



Cin Meclisi Mağarası, Umman


 Cin Meclisi Mağarası, Umman © Klaus Fengler/Red Bull Content Pool
Umman çöllerinin altında yer alan Cin Meclisi mağarası, dünya üzerinde şu ana kadar keşfedilmiş en büyük iç kubbeye sahip mağara olma özelliğini taşıyor. Mağara son yıllarda birçok maceracının da gezi rotasında yer alıyor.
2007 yılında Felix Baumgartner mağaranın tepesindeki delikten 120 metrelik bir iç mekan atlayışı yapmıştı. 2014’te ise Chris Sharma ve Stefan Glowacz kubbeden aşağı kaya tırmanışı tekniği ile inmeyi başaran ilk ekip oldu. 

Yorumlar